Çok yoğun çalışıyorsunuz, bir oyuncunun yaşam stiline dair en belirgin özellikler nelerdir?
Haftanın 6 günü setlerdeyim dolayısıyla rahatlıkla hayatımın setlerde geçtiğini söyleyebilirim. Kendime bir gün zaman ayırabiliyorum. O günü de eğer varsa röportaj ve çekimlerle, bir de oyuncu koçumla geçiriyorum. Özellikle de rolüm gereği biraz bakımlı gözükmek zorundayım. Diziye başladığımdan bu yana mecburen metroseksüel bir erkek oldum. Gece yatmadan önce makyajımı silip gece kremi sürmeyi pek sevdiğimi söyleyemeyeceğim.
Sizi siz yapan özellikler neler?
Maymun iştahlı bir insanım, her şeyden çok çabuk sıkılırım. Bir şeye çok heves edip, onu yapmaya başlayınca sıkılırım. Sanırım bir tek oyunculuk bunlara dahil değil. Sevdiğim özelliğim ise mutlu bir insan olmam. Sıkıntılı olsam bile karşımdakine ve bulunduğum ortama bunu yansıtmam. Sıkıntımı, sinirimi hep içime atarım.
Nereye gider, ne okur, ne izler, ne dinlersiniz?
Salaş ve kalabalık olmayan mekanları severim. Mesela fırsat buldukça Çengelköy’e gitmek orada balık yemek bana keyif verir. Duygusal bir insan olduğum için dram izlemeyi severim. Çok çabuk ağlarım, dışarıdan kimse anlamaz, bir köşeye gider ağlarım. Slow müzik dinlerim. Gitarı da slow müzik sevdiğim için çalmaya başladım. Set aralarında bile boş vakitlerimin tamamını, senaryo okuyarak değerlendiriyorum. Çünkü oradaki gidişatı anlamak zorundayım. Dizi başladığından bu yana okuduğum bir kitabı bile bitiremedim. Ancak arada gündemden haberdar olabilmek adına gazetelere bakmaya özen gösteriyorum.
İstanbul’la nasıl bir ilişkiniz var?
Sakinliği ve doğayı seven bir insan olduğum için İstanbul’un kalabalık yapısını sevmiyorum. Yoğun trafik ve varolan kargaşa yüzünden burada yaşamaktan mutlu değilim. Özelimi İstanbul’da yaşamaktan memnun değilim ama işim burada olduğu için mecburum. Şuna inanıyorum; insanların bu yaşlarda sıkışık dönemleri oluyor ama ileride rahat edeceğim için bu durumdan çok şikayetçi olmamaya çalışıyorum.
Giyim tarzınızı nasıl tanımlarsınız?
Neredeyse dizidekiyle aynı olan, spor bir giyim tarzım var. Vazgeçemediğim markalar Armani, Ramsey, Lacoste, GAP, Polo…Diesel jean ve Calvin Klein iç çamaşırlarına ise herhangi başka bir markayla yer değiştiremeyecek kadar takıntılıyım.
Nasıl alışveriş yaparsınız, ikinci bir fikre ihtiyaç duyar mısınız?
Tek başıma alışverişe çıkmayı tercih ediyorum. Çünkü yanımda karışan biri olduğu zaman ben doğru seçimler yapamadığımı fark ettim. Alışveriş stilim basittir, herhangi bir ürüne , ‘işte bu’ dediğim zaman alırım. Bazen denemeye gerek bile duymam. Zaten alışveriş etmeyi sevdiğim çok belirli markalar vardır, bedenlerini de biliririm.
Aşık olduğunuzu nasıl anlarsınız?
Bu sorunuza kısa ve öz bir cevap vereceğim çünkü hayatımdaki karşılığı da o şekilde: Eğer beste yapıyorsam aşığımdır.
Peki aşkı nasıl yaşarsınız?
Genelde evden çıkmamayı, ona sarılıp uyumayı tercih ederim. Aşık olunca hep onunla olurum, başka da hiçbir şey yapmam. Başka bir şeyle uğraşırken de aklıma hep o gelir, deliririm. Yanına gitmek, ona sarılmak isterim. Bir şeyler konuşmak bile değil, sadece sarılmak isterim.
Bu aralar aşık mısınız?
Bu aralar işime aşığım. İşime aşık olduğum için de iş dışında başka bir şeyle ilgilenmeme pek vakit olmuyor. Eğer aşık olursam, işimi yapamam. Sanırım bir süre bunu düşünmemeliyim.
Hakkınızda pek bilinmeyen bir şeyi bizimle paylaşabilir misiniz?
Resim eğitimi almadım ama ciddi ciddi karakalem resim yapıyorum. Bir de yastığıma sarılıp uyuduğum da bilinmiyordur herhalde.
Adını Feriha Koydum dizisinde canlandırdığınız Emir karakteriyle buluştuğunuz noktalar neler?
Emir’in karakteri bana oldukça yakın. Çevresindeki insanlara yaklaşımı, sahiplenme duygusu ve yaşam tarzı buluştuğumuz noktalar. Ayrıldıklarımız ise bir kere bende o kadar para yok(gülüyor), karakter olarak bakarsanız da benim aile ilişkilerim çok çok daha iyidir. Bir de ben Emir kadar sinirli bir insan değilim.